Yeri göğü aşarak beklenen o gün geldi
Açıldı tomurcuklar, çiçeğe durdu dallar
Ay yıldızlı Alsancak gök burcuna yükseldi
Uyandı kara toprak, aydınlandı tüm yollar
Cumhuriyet; inançla tuttuk senin elini
Sende bulduk varlığın en yüce değerini
Bir yüzyılda büyüdü bu koca dallı çınar
Kardelenler uç verdi yeşerdi gök ekinler
Emzirdi bozkırları Türk mavisi pınarlar
Barışın sesi oldu bembeyaz güvercinler
Cumhuriyet; seninle göğe değdi başımız
Ağzımızın tadısın; ekmeğimiz, aşımız
Hep dillerde dolaşır evrensel eşsiz adın
Ocaklarda, tarlada en saygın eşiksin sen
Türkçeyle alazlanıp, tan yeriyle ışıdın
Uygarlığa ilk adım, erdemli beşiksin sen
Cumhuriyet; tarihler, çağlar seninle akar
Saçların sarı buğday, gözlerin mavi bakar
Kökten dala özsuyu, nevruz kınalı demet
Düş ötesi cemresin, buzdağının ucunda
‘Kuvâ-yı Milliye’yle, Ata’mızdan emanet
İstiklalle taçlanmış buyruk var avucunda
Cumhuriyet; ilkeli, gül kokulu duvaksın
Bağımsız karakterli, güvenli sığınaksın
Bir halk ezgisisin sen, seni biz can biliriz
Gündoğudan doğan gün şafağında izlenir
Seni çağdaş, özgürlük hep heyecan biliriz
Andımız ve yasamız, gölgende filizlenir
Cumhuriyet; seninle yüze çıktı derinlik
Sonsuzluğa uzandı ayça yüzlü esenlik
Utkulu ve öze dönük, imbikten süzülerek
Muştu oldun bizlere, bir özge ulu yaştan
Kovarak düşmanları, Akdeniz’e dökerek
Sen geldin, kutlu kapı açıldı yeni baştan
Cumhuriyet; yurdumun yazgılı dirliğisin
Ulusal sezgimizin, görkemli birliğisin
Geçmişten geleceğe tavını tuttu hamur
Al bayrak dalgalandı, kuruldu övünç toyu
Fidanlar aşılandı, yağdı özlenen yağmur
Daha nice kıvançla sürsün yüzyıllar boyu
Cumhuriyet çok yaşa, ulusun onurusun
Erdemle mayalanmış egemenlik yolusun
Açıldı tomurcuklar, çiçeğe durdu dallar
Ay yıldızlı Alsancak gök burcuna yükseldi
Uyandı kara toprak, aydınlandı tüm yollar
Cumhuriyet; inançla tuttuk senin elini
Sende bulduk varlığın en yüce değerini
Bir yüzyılda büyüdü bu koca dallı çınar
Kardelenler uç verdi yeşerdi gök ekinler
Emzirdi bozkırları Türk mavisi pınarlar
Barışın sesi oldu bembeyaz güvercinler
Cumhuriyet; seninle göğe değdi başımız
Ağzımızın tadısın; ekmeğimiz, aşımız
Hep dillerde dolaşır evrensel eşsiz adın
Ocaklarda, tarlada en saygın eşiksin sen
Türkçeyle alazlanıp, tan yeriyle ışıdın
Uygarlığa ilk adım, erdemli beşiksin sen
Cumhuriyet; tarihler, çağlar seninle akar
Saçların sarı buğday, gözlerin mavi bakar
Kökten dala özsuyu, nevruz kınalı demet
Düş ötesi cemresin, buzdağının ucunda
‘Kuvâ-yı Milliye’yle, Ata’mızdan emanet
İstiklalle taçlanmış buyruk var avucunda
Cumhuriyet; ilkeli, gül kokulu duvaksın
Bağımsız karakterli, güvenli sığınaksın
Bir halk ezgisisin sen, seni biz can biliriz
Gündoğudan doğan gün şafağında izlenir
Seni çağdaş, özgürlük hep heyecan biliriz
Andımız ve yasamız, gölgende filizlenir
Cumhuriyet; seninle yüze çıktı derinlik
Sonsuzluğa uzandı ayça yüzlü esenlik
Utkulu ve öze dönük, imbikten süzülerek
Muştu oldun bizlere, bir özge ulu yaştan
Kovarak düşmanları, Akdeniz’e dökerek
Sen geldin, kutlu kapı açıldı yeni baştan
Cumhuriyet; yurdumun yazgılı dirliğisin
Ulusal sezgimizin, görkemli birliğisin
Geçmişten geleceğe tavını tuttu hamur
Al bayrak dalgalandı, kuruldu övünç toyu
Fidanlar aşılandı, yağdı özlenen yağmur
Daha nice kıvançla sürsün yüzyıllar boyu
Cumhuriyet çok yaşa, ulusun onurusun
Erdemle mayalanmış egemenlik yolusun